4 Temmuz 2009 Cumartesi

Ölümün Şairi - Özdemir Asaf


Asıl adı Halit Özdemir Harun.
Galatasaray Lisesi öğrencisi, Kabataş Erkek mezunu.
Sigortacı, çevirmen, matbaacı..
Sevenlerinin deyimiyle ise “ saatinin akrebi ve yelkovanı olmayan şair” idi.

"Bir bakmışsın saat üç,
bir bakmışsın saat hiç" dizeleri anlatır Asaf’ı. İki cümle, binlerce anlam.

Özdemir Asaf, okuyucusuna yoğun bir duyarlıkla, çarpıcı sözcükler seçtiğini sezdirmeden, küçük dizeler halinde kısa özdeyişler verdi. Kimini yaşadığı deneyimlerden, kimini izlenimlerinden esinlenerek bilgece dörtlükler yazdı. Çağıyla ve toplumuyla hesaplaşmalarda, buruk öfkesini içinde saklayan yeni taşlama biçimleri geliştirdi. Gün oldu şiirleriyle kafa tuttu, gün oldu sevgilinin dilinden dökülen sözcüklere kaynak oldu. Bunlar yetti mi? Hayır. Bilgelik, özlülük, duygululuk toplumsallık, paylaşım, hoşgörü üzerine özdeyişler de kaleme aldı. Sezdirmeden, abartmadan. Şiirlerinde olduğu gibi özenle seçtiği sözcükleri bir araya getirerek. Üstelik şiir tadında. Üstelik bilgece.

Ama kimilerine göre anlamsızdır Asaf, yüklemleri ‘sevmeyor’dur, Asaf ‘gülmeyor’ dur, Türkçe’yi katlediyordur. Kelimeler altın sanki, Asaf kullanamıyordur. (bkz. kedinin uzanamadığı ciğer.)
Buyurun size Asaf’ın kullanamadıklarından bir kesit:

“Bir gün yüksek bir yere çıkıp konuşmaya başladım.
Doğumdan, yaşamdan, sevgiden, ölümden söz ettim.
Sevgi, sevmek sizin elinizdedir.
Oysa öbürleri elinizde değildir, dedim..
Doğmamak, ölmemek sizin elinizde değildir, dedim.
Sevgisiz yaşamak yaşamamaktır dedim.
Yaşamak, dedim, ilkin sevgi ile, sevmek ile başlar, doğumla, doğmakla değil..
Yaşam da sevgisizlikle biter dedim, ölümle, ölmekle değil..
Şimdi sizlere “seven ölmez” diyorum..
Yaşamakla ölmek konularının kavramları arasında sizleri, kendinizi yeniden gözden geçirmeye çağırıyorum dedim ve indim.
Dinleyiciler arasında büyük bir kavga çıktı.
Üç kişi öldü.
Sordum, soruşturdum.
Ölenlerden biri “evet, seven ölmez” diyenmiş.
Öbürü buna karşı: “hayır, seven de ölür” diyenmiş.
Ya üçüncü ölen? Deye sordum.
O mu? Dediler, anlattılar.
O, bunların ikisinin arasındaki tartışmanın sonucunu öğrenmek için bekleyenmiş.”

Önce büyük büyük düşündüm;
sonra büyük büyük yaşadım
ne varsa onlar aldı,
şimdi bana küçük bir ölüm kaldı.

Ölümün şairi,
Seni yaşatacağım inan
Yazdıklarımda, çizdiklerimde,
Şarkılarımda, sözlerimde.
Ruhun şâd olsun.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder