3 Temmuz 2009 Cuma

Hayatımız Sınav

Doğumundan yaklaşık 6 sene sonra - 3–4 yaşlarında hangi şeklin diğerlerinden farklı olduğunu bulmaları saymazsak - başlar maraton. Okulun ilk günü suluğunu, beslenme çantanı özenle taşır minik ellerin. O 2 kimi zamansa 3 kişilik sıralara ömrünün onlarla geçeceğinin vahşetinden bi’ haber oturursun. Annenden ayrılmak seni başlarda ağlatsa da, zamanla abaküslerin ve harflerin dünyasında kaybolur küçük bedenin.

İlkokulun ilk 3–4 senesi rahatsındır, sonra yavaş yavaş beynin yıkanmaya başlanır. Ömrünün en neşeli, masum yıllarının önce 4 sonra 5 şık arasında geçip gideceği günlerin yakın olduğu sinyalini aldığında, bundan kaçabilmenin de ne derece mümkün olduğunu anlamışsındır.

Sonra özel kurslarla, dershanelerle dolu bir yola sürüklenirsin. Ortaöğretim Kurumları Sınavı yaklaşmaktadır. ‘2+2’ lerin, ‘Ali ata bak.’ ların, ‘what is your name’ lerin yerini, senin kültürel dünyana ne kadar olumlu şeyler katacağı kuşkulu şeyler doldurmaya başlar. Çift çenekleri bitkilerin dalları, reostanın sürgülerine değin uzanır.
”Şu liseyi bir kazanayım, bir daha çalışan top.” diyerek motive edersin kendini, çalışırsın bir azimle. Çalışmanın getirisine göre zorluğu değişken sorularla dolu sınavı güç bela atlatırsın.

Ve puanının yettiği ölçüye uygun anahtarla, uygun kapıyı açarsın. Önünde karanlık, yeni bir yol vardır. Sanırsın ki karanlıkta da yürünür, yol düzdür. Lakin tam tersine, engebeleri görmekte güneş bile sana yetmeyecektir.

4 senelik bu yolda, bazen patikalarda debelenir, yol kenarlarında eğlenirsin. İlk sene pek ilerlemezsin, en büyük düşünü -çalışmamayı- gerçekleştirmeye uğraşırsın. Zaman daraldıkça gerçeklerin önündeki toz bulutu da kaybolmaya başlar. Yeniden yola koyulursun.
Dershaneler, kurslar sana yine kucak açar. Para vermeden, limiti olmayan ‘limitin, türevin’ dünyasında yürüyebilmek senin için en büyük hediyedir o sene. Etrafında koşuşturanları görürsün, annesi çok çalışmasından dolayı uyumadığından şikâyetçi olanları görüp şaşırır, sınavları yanlışsız yapanlardan ürker, arka sırada dedikodu yapanlara acırsın. Tüm duyguların, sınavla, derslerle ilgilidir. Bunda yanlış bir şey yoktur, duyguların hayatını anlamlandırandır, hayatınsa bunlar..

Devamı yaşanınca..

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder