Merhaba değerli okurum,
Kanımca cesur bir yazı olacak.
Bu yazının yazılma
sebebi aşağıda dinleyebileceğiniz müzikalin “the ballad of the sad young man” daki trombon
solosu, sosyal medyada yapılan kısa bir gezinti ve bir kaç tanıdığın deneyim
edilen müzik zevkinden ibarettir.
Aslında pop müziğin estetiği ve değeriyle ilgili şüphelerim ve günümüz temsilcileri Sıla, Ozan Doğulu vb. yeniyetmelerin kendimce dayanılmaz bulduğum eserlerini inceledikten sonra bu yazıyı kaleme almak istedim.
Yaşım bugün 20; Sezen
Aksu, Zuhal Olcay, Ayna, Barış Manço, Çelik dinleyerek büyüyen bir genç
olarak, Tarkan'ın yanından geçtiysem de, Yıldız Tilbelerin,
Hadiselerin, Murat Bozların, Atiyelerin yoluna hiç sapmadım.
Gelin "on"ları daha detaylı yorumlayalım: